29 Kas 2009

Barcelona 1 Real Madrid 0

Maçın Özeti: Ibrakadabra



ve Tank Puyol


Barcelona vs. Real Madrid ve de Eski Günlere Özlem


En başta kalecilerin yer tutuşu yanlış.3-3-4 mantığı hiç bir yerde yok. Anca langırt masasında olur. Türk langırt masaları bile günümüz futboluna daha yakın. Bizim oynadıklarımız 3-4-3 ya da 3-5-2 ydi. Her hafta iki maç yapardık halısahada. Bir saatlik halısaha maçı bizi kesmez üstüne langırt oynardık formaları çıkardıktan sonra... Bu langırt masası eski günleri hatırlattı. Lise kapısından çıkar çıkmaz kravatları çıkardığımız günleri. Ama öyle hızlıca çekip çıkarmazdık çözülmesin diye. Malum yarın tekrar boyna takılacaktı ve kravat bağlamak başlıca bir dertti. Çıkarır ceketin cebine tıkıştırırdık. Sonra doğruca langırda. Halısahayla ilgilenen Ercan abimiz bilirdi ne zaman geleceğimizi. Geldiğimizde üç jetonu masanın üstünde bulurduk. Takımlar önceden ayarlanmış olurdu. Ceket çıkartılır, beyaz gömlek kolları sıvanırdı dirseklere kadar. Delikten yuvarlanan ilk topun zemine vurduğunda çıkardığı tıkırtı bütün günün yorgunluğu bir çırpıda silip süpürürdü.

Bu maçı kaçıran futbolu seviyorum demesin. El Clasico saat 8'de NTV'de



Resimde çok eksik var. Başta C.Ronaldo ve Kaka. Sonra Iniesta, Xavi, Puyol ve Henry. Tam bir seyir zevki. Dünyanın en iyi liginin en iyi iki takımı karşı karşıya...Kurban işleri, eş dost ziyaretleri derken bayramın 3. gününe geldik. Artık zaman, kendimize vakit ayırma zamanı. Yapın kavurmanızı geçin televizyonun başına. Kumandayı da kaybedin.

28 Kas 2009

Geyik #2 Zemzem Suyunun Bazı Bünyedeki Etkileri

No Ofsayt Filmi Fragmanı

No Ofsayt filmi 11 Aralık'da vizyona giriyor.


Ali Tarantula 45 yaşlarında, eğitimi sınırlı, kentin büyüklüğü ile küçüklüğü arasında sıkışmış, ‘kendinden menkul’ bir otoriteye sahip, özünde ‘arıza kere arıza’ biri. Bu Ali Tarantula bir gün futboldaki ofsayt kuralına kafayı takıyor.

Elinde tabureyle ‘Telegole’ programına ‘selamünaleyküm’ giriyor. Arkasından Ahmet Çakar “...Maazallah... Başarılı olur da ofsaytı kaldırırsa biz ne hallere düşeriz!?. Ondan sonra ya stat önünde mısır satarız ya da başka bir şey!..” diyor. Sinan Engin de Ali Tarantula’nın arkasından ilginç ve sevgi dolu bir yorum getiriyor; “Bu arkadaş var ya... Ali Tarantula... tam sopalık!..”

Ali Tarantula durmuyor. Futbol Federasyonu’na dalıyor. Federasyon Başkanı bu ani ziyaretin arkasından küçük sesiyle “...Bana hemen güvenlik müdürünü çağırın!.. Nasıl girdi bu adam içeri?!.” sözleriyle Ali Tarantula’ya olan saygısını dile getiriyor.

Ali Tarantula profesyonel futbol hakemleriyle buluşup “...Ulan yapacak başka iş bulamadınız mı siz?..” deyip hakemleri onore ediyor. Alen’iyle, Yücel’iyle, Ömer’iyle, Mesut’uyla, Mehmet’iyle yani taraftar liderleriyle testi kebabı yeyip “ofsayta karşı el ele, kalp kalbe, omuz omuza, sırt sırta, tek yürek, tek bilek...” oluyor. Bu arada Hıncal Uluç televizyonlara çıkıp “...Ofsaytı kaldıralım... tabancayı daya futbolun kafasına... vur... ehe ehe ehe ehe... o olur!..” şeklinde çıkışlar yapıyor. Ali Tarantula uçakta Abdurrahim Albayrak’la tanışıyor. Aralarında ‘ofsaytlı bir aganigi’ muhabbeti oluyor.

Ali Tarantula elinde bir kutu lokum (güllü), UEFA’ya kadar dayanıyor. UEFA yetkilisine elleriyle lokum yediriyor.

Ofsayta karşı Almanya, Fransa, İtalya ve Portekiz’de büyük destek sağlıyor, özellikle de Liechtenstein’da!

Alt kat komşusu Aliye, Ali Tarantula’ya Tokat Yaprağı’ndan dolma yapıyor. Ali Tarantula dolmanın yaprağını çerçeveletip duvara asıyor!

Ve bir gün... evet bir gün... Ali Tarantula’ya UEFA’dan bir mektup geliyor.

“Bu ne!?. Bu ne yaa!?. Türkçe değil bu!.. Nece lan bu?!..”

2288 Nedir?

Tıkla

ve uzun uzun dinle tarihini...

Bursaspor 1 Galatasaray 0


Fotomaç haberin başlığını "Kurbanlık Aslan" diye atmış. Biz kurban etinden iskender beklerken kendimiz bayrama kurban olduk. Yenilginin birçok nedeni var. Bunlar uzun uzun da tartışılır hakkında çok şey yazılabilir. Rijkaard'ın takımın başında olmayışı, Galatasaray'ın orta sahasının kırmızı alarm vermesi, Gökhan Zan'ın formsuzluğu, Arda'nın kendisinden beklenileni veremeyişi ve daha bir çok neden var. Ama bu nedenler dışında maçta en çok göze çarpan olan Rijkaard'ın yokluğunda maçın başındaki isim Johan Neeskens'in maçın sonlarına doğru yaptığı çıkıştı. Bursaspor'lu Ozan'ın Sabri'nin ayağına kaymasına büyük tepki gösterdi. Bu tepkiyi mağlubiyet psikolojisiyle mi yaptı bilmiyoruz. Yalnız maçtan sonra yaptığı açıklamada Ozan'ın Sabri'nin ayağına kayışındaki amacının topu almak değil direkt Sabri'nin ayağına olduğunu ve ayağının kıralabileceğini düşünerek o tepkiyi verdiğini açıklamış.

İki haftada 5 puan bırakan Galatasaray'ın ortasahasının kan kaybettiği açık. Arda'nın tek başına takım kurtarabileceği düşüncesi artık değişmeye başladı. Zaten öyle de olması gerekiyor. Çoğu zaman tek kişiye bel bağlamak hiçte iç açıcı bir olay değil. Son iki haftada bırakılan 5 puanla bizi liderlikten etti. Artık hem Rijkaard'ın hem de takımın aklını başına alması lazım. Haftaya oynanacak Büyükşehir maçında da gelebilecek bir puan kaybı Galatasaray ile Rijkaard arasındaki ipleri iyice inceltir. Hazır medyada yönetimle Rijkaard'ın ters düştüğü dedikoduları dolaşıyorken ne taraftarın ne de yönetimin yeni bir puan kaybına sabır gösterebilmesi zor görünüyor. Yönetimin Keita ile Nonda'yı birlikte oynatmasını istemiş Rijkaard'dan. O da yönetimin işine karışılmasına son derece karşı olduğu açıklamış. Rijkaard'ın Bursaspor maçında takımın başında olmayışının nedenlerinden birinin de bu gerginlik olduğu söylenedursun ancak ve ancak Avrupa maçlarından gelecek güzel haberler Rijkaard'ı İstanbul'da daha uzun tutar.

Bursaspor maçının geniş özeti yazının devamında...

27 Kas 2009

Liseli Satanist Kız (+18)

Son günlerde spam mail zincirleriyle garip fotoğraflar dolaşıyor. Hatta bir çok haber sitesi bu fotoğraflara yer verdi. 15 yaşındaki lise öğrencisi bir kızın kediyi tek başına doğrayışı mı desek, yoksa satanist ayini mi desek bilemedik. Daha 15 yaşındaki bir kıza bunları yaptıran psikolojiyi hayal etmek cidden çok zor. Türkiye'nin başta gelen haber sitelerinde bile dolaşan bu fotoğrafların en düzgün olanlarını yayınlamak istedik. İstedik ki hala bu fotoğraflara rastgelmemiş insanlar küçücük kızların bile nasıl bir ruh hali içerisine girebileceklerini görsünler. Çocuklarına, yeğenlerine kısacası etrafımızdaki çocuklara sahip çıkabilelim.

Fotoğrafların tümünü görmek için yazının devamına tıklayın. Yalnız uyarmak gerekiyor ki bu görüntüleri herkesin midesi kaldıramaz.

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun


Kurban etinden iskender yemek umuduyla herkese iyi bayramlar.

26 Kas 2009

Geyik #1

UGG botlar

Bu kışın yeni modası ugg eskimo botları. Sokaklar da dahil özellikle İstanbul Taksim ve Cevahir gibi bilimum alışveriş merkezlerinde 10 kızdan abartısız 3'ünde 4'ünde görebileceğiniz botlar. Kalan diğerlerinde de Converse var zaten. 

Ayakta alçı varmış havası veriyor bu botlar. Üstüne giyilen tayta ve çoraba göre kimi kızlarda çok hoş ve kimi zaman seksi olsa da bazı kızlara hiç yakışmadığını söylemek de mümkün. Hatta çoğuna yakışmıyor. 1.70 m. den kısa kızlara giymelerini kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Çünkü orta boylu kızlarda bacakları sosisleştiriyor bu botlar. Yani boylarının daha kısa görülmesine neden oluyor.

Şu alttaki ayı botunun üstüne gri bir taytla çok etkileyici olur bizden söylemesi. Görmek istediğimiz hareketler bunlar.


Arada Olanlar

Verdiğimiz arada olan önemli olayları kısaca özetlersek.

Arda domuz gribine yakalanmış. Sonradan da düzelmiş. Bu haftaki Bursaspor maçında sahalara dönmesini bekliyoruz. Büyük geçmiş olsun.

Galatasaray basketbol takımından Cemal Nalga skandalı. Cezalı olmasına rağmen takım arkadaşının formasını giyerek maçta oynayan Cemal Nalga'ya ceza yağmış. Bu olaydan sonra basketbol takımı sorumlusu Yiğit Şardan istifa etmiş. Erdemli olan hareket de budur zaten. Bu olayın sorumlusu en başta kimdir takım koçu mu basketboldan sorumlu Yiğit Şardan mı yoksa Cemal Nalga'nın kendisi mi bilmiyoruz. Bana kalırsa bir numaralı sorumlu basketbol teknik ekibidir. Tabii Cemal Nalga'nın kişiliği ayrı bir konu. Böyle bir sahtekarlıkla kimleri kandırabileceklerini düşündüler acaba. Hiç mi ortaya çıkmayacaktı bu olayın kokusu. Sen koskoca Galatasaray camiasının sporcususun. Nasıl büyük bir skandala sebep olacak böyle adice bir fikre razı olursun anlamak mümkün değil.

Bu skandalın ardından gelen ceza yağmuru şöyle:

- Yiğit Şardan'a 6 ay hak mahrumiyeti ve 10 bin TL para cezası verildi.
- Galatasaray Cafe Crown Genel Menajeri Ali Türsan'a 6 ay hak mahrumiyeti ve 5 bin TL para cezası verildi.
- Galatasaray Cafe Crown Menajeri Mert Uyguç'a 2 yıl hak mahrumiyeti ve 10 bin TL para cezası verildi.
- Galatasaray Cafe Crown Antrenörü Okan Çevik'e 3 yıl hak mahrumiyeti ve 10 bin TL para cezası verildi.
- Galatasaray yardımcı antrenörü Cengiz Karadağ'a 1 yıl hak mahrumiyeti ve 5 bin TL para cezası verildi.
- Galatasaray Cafe Crown'un eski teknik danışmanı Koray Mincinozlu'ye 2 yıl hak mahrumiyeti ve 5 bin TL para cezası verildi.
-Oyuncu Cemal Nalga'ya ise 2 yıl hak mahrumiyeti ve 10 bin TL para cezası verildi.
-Oyuncu Tufan Ersöz'e 4 ay hak mahrumiyeti ve 5 bin TL para cezası verildi. Cezası 1 yıldan 4 aya indirildi.

Kurul ayrıca Galatasaray Cafe Crown - Fenerbahçe Ülker maçındaki olaylar nedeniyle 4 maç seyircisiz ve 40 bin TL ceza verirken , Galatasaray Cafe Crown bu kararlardan sonra Cemal Nalga'nin oynadığı tüm maçlarda hükmen mağlup sayılarak lige -5 puanla devam etmesine karar verildi. Galatasaray Cafe Crown, Teknosa Türkiye Kupası'ndan da ihraç edildi.

Play


3 haftalık zorunlu aradan sonra tekrar klavyenin başına geçtik. Arefe gününe denk gelmiş olması da aynı bir olay. Bayram ziyaretleri derken yine küçük aralar verebiliriz. Ama olsun futbol ve özellikle Galatasaray gündemini takip etmeye çalışacağız elimizden geldiğince. Let's play dudes!

10 Kas 2009

Ara



Zorunlu olarak yaklaşık 3 hafta bloga vermek durumundayız. Dönüşte yazılacak çok şey olacağı kesin. Bekleyin.

Özlemle Anıyoruz



Hele ki bugünlerde.

9 Kas 2009

Kıskanmak [ Zeki Demirkubuz ]



Zeki Demirkubuz 2006 yılında Altın Portakal'da En İyi Film ödülünü alan Kader filminden sonra uzun bir ara vermişti. Bu filmiyle takipçi sayısını katlamasına rağmen neden böyle uzun bir ara verdiğini bilmiyoruz. Neyseki geçtiğimiz cuma bu özleme son verdi. Bugüne kadar imza attığı filmlerle karşılaştırıldığında bir dönem filmi olması ve de bu filminde ünlü yüzlere yer vermesiyle yönetmen hakkında biraz da olsa tarzının dışına çıktığını söylemek mümkün.

Filmin konusu da oldukça ilginç ve Nahit Sırrı Örik'in 1946'da yazdığı aynı adlı romanından uyarlama. Şimdiye kadar çoğu zaman güzel kadınlar etrafında meydana gelen olayların konu edildiği onlarca film izledik. Fakat bu hayatta çirkin bir kadın olarak bulunmanın nasıl bir şey olduğunu bize hissettirebilecek bir yapım görmemiştik. Bu film bu boşluğu dolduruyor.

Oyuncu kadrasu şöyle: Nergis Öztürk, Serhat Tutumluer, Berrak Tüzünataç, Bora Cengiz, Hasibe Eren, Nihal Koldaş, Ferdağ Işıl, Mustafa Uzunyılmaz, Reyhan İlhan, Serdar Orçin, Rafi Emeksiz, Birsen Dürülü, Yeşim Gül, Şule Demirel, Can Anamur, Hatice Aslan (Konuk Oyuncu)

Zeki Demirkubuz'un yaklaşık bir yıl önce film hakkında verdiği röportajından uzun bir alıntı verelim.

“Yine insanın doğasıyla ilgilenen bir film hazırlıyorum. Bu anlamda da tema ve mesele olarak diğer filmlerimden farkı yok. En büyük farkı anlattığı dünya, atmosferi ve dönem olması. Dönem filmi olunca diğer filmlerimde olduğu gibi birşey değil… Çok daha fazla talepleri olan bir film. Mesela film için kullandığımız ev sıfırdan yapıldı, İstanbul’dan kamyonlarca eşya getirildi. Tüm kostümler dikildi.

Çirkinlik kavramından etkilendim. Çirkin olmanın nasıl bir şey olduğu üzerine çok kafa patlattım. Çirkin olmaktan güzelliğin nasıl göründüğünü görmeye çalıştım ama çok büyük emek verdim bu konu için. Gündelik hayatta hiç fark etmediğimiz, adam yerine bile koymayacağımız bir insanın, sıradan hatta çirkin bir kadının, hatta kurumuş bir kadının dünyasında neler olabileceğini, hatta bir gün fırsatını bulunca ne gibi trajedilere yol açabileceğini çok merak ettim. Zaten romanı çekmeye karar verince diğer her şeyi unuttum, tamamen buna odaklandım. Kişilikleri izleyiciye hissettirmek. Genel olarak sevsinler ya da sevmesinler ilişki kursunlar ya da kuramasınlar… Benim istediğim şey de budur zaten. Bir kişiliği hissetmelerini sağlamak. Bir insanla tanışırsınız. İsterseniz bu insanı çok sevin, isterseniz nefret edin; eğer bu bir kişilik uyandıramamışsa sizde sevginiz ya da nefretiniz birkaç gün sonra geçer. Ama bir kişilikse hangisi olursa olsun, sizde bir şey uyandırır. Bir duygu yaratır sizde. Benim amaçladığım şey zaten böyle bir şey. Yurtdışı ya da yurtiçinde bu fark etmiyor. Sadece böyle bir kişiği hissettiklerini görmek istiyorum ve görüyorum.

Filmlerimde neden müzik kullanmıyorum? Sinemayla müzik kötü bir evlilik. Tuhaf bir evlilik… Hiçbir kriteri olmayan aşağılık bir evlilik derecesinde birbirini kullanan evlilikler vardır. İnsanlar birbirlerini kullanmak için o ilişkinin içinde kendilerini bulurlar. Günümüzde müzikle sinema ilişkisi biraz da buna benzedi. O, onun pisliklerini eksikliklerini kapatıyor, diğeri de onun pisliklerini kapatıyor. Bunu böyle görüyorsam, bu konu benim dikkat etmem, hatta dikkat etmemden öte tavır göstermem gereken bir konu. Bir sahneyi yeteri kadar olması gerektiği gibi anlatamazsınız yine aynı şekilde mizansenini, sahnenin yazılma amacını anlatamazsanız müzik devreye girer.”

Diyarbakırspor 1 Galatasaray 2



Galatasaray dergisinin bu ay Sabri'yi kapak yapması Sabri'ye yaramış, hava katmış sanki.

Bizim çocuk: Sabri

8 Kas 2009

Şu Manzara Nerede Var?


U17 Milli Takımı Çeyrek Finalde Kolombiya Karşısında

Takılmışız bir Turkcell Süper Lig, A Milli Takım, Avrupa Ligleri, diğer takımlarımızı görmezden geliyoruz gibi hava oluşuyor. Yeni isimler duymak, 17 yaş altı gençlerin futbol becerilerini görmek için iyi bir fırsat karşımızda. Pazar gezmesinden erken dönenler bu maçı kaçırmasın. Bu çocuklar da en fazla 3-5 sene sonra A Milli Takımda formaya giyecekler. Maç saat 17.00'de TRT3 ve Eurosport'tan canlı.

kadınları anlamak

kadinlari mutlu etmek imkansizdir evet. cikarsin sevgili olursun. dogum gunlerini, cesitli yildonumlarini hatirlarsin turlu turlu hediyeler alirsin. zamani gelir evlilik teklifi yaparsin buyuk bir mutlulukla evet evet der. evlenirsin araba ister alirsin, ev ister alirsin, cocuk ister onu da yaparsin. zannedersinki hersey yolunda gidiyor. sorarsin mutlu musun hayatim diye. ama hayir onun mutlu olmamak icin mutlaka bir sebebi vardir. mesela bir gun dis macununu ortasindan siktin diye dogru insanla evlenip evlenmedigini dusunmeye, onca yillik iliskiyi sorgulamaya baslar. sozun ozu: kadinlari mutlu etmek imkansizdir.

kadın çantası


bir kadının çantasında ota boka herşeye rastlayabilirsiniz. çoğu da işe yaramaz nerde neye yaracağını çözemeyeceğiniz cinsten edavatla dolu olur. elini kadın çantasının içine daldırdığın zaman elinin çarptığı nesnelere göre onun ne olduğunu tahmin etme oyunu eğlenceli olabilir ama bunun dışında gerçekten bi boka gerekmiycek büssürü şeyle karşılaşırsın. for eksampıl elini silmen gerekir, yanındaki kızın/kadının çanta diye taşıdığı çöplüğe güvenerek selpak sorarsın. bu sorunun cevabını kızımız elini çantasında fırınlarda hamur yoğuran karıştırıcı gibi şöyle bir çevirdikten sonra alırsın ama olumsuzdur. e ne boka yaradı o çanta. tek tek saysan elli çeşit şey bulursun içinde ama ne bir selpak ne de ıslak mendil var. tutup o çantayı takılı olduğu kol ile birlikte denize atası gelir insanın.

7 Kas 2009

Arda Turan

Arda Turan'ın Romanya'daki Galatasaray taraftarıyla buluşması.

6 Kas 2009

Dinamo Bükreş 0 - 3 Galatasaray Maç Özeti

Galatasaray Dinamo Bükreş deplasmanından 3-0 lık net bir skorla döndü.Grupta 10 puanla lideriz şu an. Arkamızda yine deplasmanda 3-0 yendiğimiz Panathinaikos var 9 puanla.Bir sonraki maçımıa 3 Aralık'ta İstanbul'da Panathinaikos'la.

Susam Sokağı

Susam Sokağı doğalı tam 40 yıl olmuş bugün. Minik kuş, kırpık, edi ve büdüsüyle 80'lerde doğanların kahramanları onlar. Google Türkiye bu özel günü unutmamış açılış sayfasında aşağıdaki resmi yayınlamış.

5 Kas 2009

Romanya'daki Galatasaray Taraftarı

Galatasaray taraftarı heryerde. Romanya'daki taraftarlarımız üstlerine düşeni gayet iyi yapmışlar. Alkışlar Romanya'daki gurbetçi Galatasaraylılara. Haydi cimbom sevindir hepimizi.




Fenerbahçe Tv'deki Rezelet


4 Kas 2009

Ercan Saatçi'den Galatasaray'a Küfür

Damat Ercan Saatçi ve müzisyen Metin Özülkü'nün Fenerbahçe maçı sonrası ettikleri küfür.